Omurların arasında bulunan ve yükleri ve şokları absorbe etme görevi gören disklerin ortasında bulunan nucleus pulposus isimli kısmın, bu kısmı çevreleyen annulus fibrozus isimli çeperin yırtıklarına bağlı olarak disk sınırından dışarı doğru hareket etmesi ile oluşan durum. Bu durumda ilgili disk seviyesindeki spinal sinirlere bası olabilir ve buna bağlı olarak ağrı, uyuşma ve ilgili sinirler tarafından kontrol edilen kaslarda kuvvetsizlik gibi bulgular oluşabilir.
Diskin içerisinde bulunan nucleus pulposusu çevreleyen annulus fibrozus isimli çeperin dejenerasyon seviyelerine göre 4 evre tanımlanmıştır. Bu evreler hafiften ağıra doğru;
- Bulging
- Prolapsus
- Ekstrüzyon
- Sekestrasyon
olarak isimlendirilir.
Bu evrelerin şiddetine göre kişilerde; ağrı, hareket kısıtlılığı, parestezik yakınmalar ve kas güçsüzlüğü görülebilir.
Fıtık bilindiğinin aksine hareket ile değil hareketsizlik sonucu ortaya çıkar.(spor esnasında yanlış formlarda ve sık tekrarlı hareketler sonucu da ortaya çıkar.) Bundan dolayı bunu masa başı çalışan hastalığı olarak ele alırız. Peki hareketsizlik ile oluşan fıtığı olanlara öne eğilme ağır kaldırma denmesinin nedeni nedir ? Fıtık bir anda ortaya çıkan bir durum değil(büyük bir fiziksel travmaya maruz kalmadıysanız)yıllarca günlük rutin hareketler dışında herhangi bir spor yapmamış, kaslarını kuvvetlendirmemiş, eklemlerin sahip olduğu hareket açıklığını korumamış kişilerde diskler yıpranmaya başlar ve bu yıpranma zamanı geldiğinde en ufak bir hareket ile yırtılıp ağrı meydana getirir. Sinire baskı yapınca da kollarda veya bacaklarda uyuşma karıncalanma ve kuvvet kaybı gibi semptomlar ortaya çıkarır. Arabaya binme ,sabah kalkıp yüzünü yıkama yada ayakkabısını giyme gibi basit hareketlerle ortaya çıktığı için ve insanlar ağrının ortaya çıktığı o son anı hatırladığı için bunun hareketten kaynaklı olduğunu düşünürler. Bu yüzden hareketin fıtığa sebep olduğu düşüncesi hakimdir. Hareketsizlik fıtığa nasıl sebep olur! (Bu arada hareketten kastım rutin egzersiz) Hareketsizlik ile kaslar kuvvet kaybetmeye başlar ve yük absorbisyonları azalır bundan dolayı kemikler arasında bulunan diske baskı artar. (bu menisküs için de geçerli) İkinci bir sebep; disklerin damar yapısı çok zayıf olduğu için komşu bölgelerden ve kemik iliğinden difüzyon yolu ile beslenir. Eğer buraların kanlanması azalırsa (hareketsizlik ile kan dolaşımı azalır) diskin beslenmesi de azalır. Beslenmesi bozulan doku zayıflar.Beslenmenin bozulması ve kasların kuvvet kaybı sonucu disklerde deformasyon başlar ve iki kemik arasından dışarı çıkmaya başlar. Buradaki sinir köklerine baskı oluşunca; boyunda ise kollara, belde ise bacaklara vuran ağrı başlar. Bel veya boyun ağrısı ile MR a girenlerin çoğunda alınan tanı maalesef fıtık oluyor. Tek başına MR görüntüsü ile bel fıtığı tanısı konulmaz. Hiç ağrısı olamayan sağlıklı bireylerin yapılan Bel MR incelemelerinde 20-39 yaş arası bireylerde %56, 40-59 yaş arası bireylerde %50, 60-80 yaş arası bireylerde ise % 79 “fıtık başlangıcı” olarak da adlandırılan disk taşması tespit edilmiştir. Dolayısıyla sadece MR görüntüsü ile fıtık tanısı konmaz.Kişinin şikayetleri MR sonucu ile eşleşiyorsa o zaman tanı konulur.
Genel fıtık seviyeleri ve şikayetleri şu şekildedir:
L3 / L4 Disklerinde : Baskıda kalan kök L4 kökü olup, uyluk ön yüzü ve bacağın iç yüzünde ağrı veya duyu kusuru hissedilir.
L4 / L5 Disklerinde : Baskıda kalan kök L5 köküdür. Kalça ve bacağın dış yan yüzü, ayak sırtı ve baş parmak ta ağrı, bacağın dış yüzünde, baş parmakta uyuşukluk hissedilir. Ayak baş parmağı ve ayağın yukarıya kaldırılmasında kuvvet azalması gelişebilir.
L5 / S1 Disklerinde : Kalça, uyluk ve bacağın arka yüzlerinde, topuk ve ayak dış alt kısmında ağrı, bacağın arka yan yüzünde ve ayak dış kısmında duyu kusuru. Ayağın tabana doğru olan kuvvetinde azalma veya kayıp gelişebilir.
Fıtık haricinde belde ağrıya sebep olacak çok faktör vardır: postür bozuklukları, iç organ problemleri, kas zayıflıkları, omurga problemleri, tömürler, psikolojik nedenler ...
Sporlu ve Sağlıklı Günler Dileklerimle.
Fzt. Ahmet Burak
Diskin içerisinde bulunan nucleus pulposusu çevreleyen annulus fibrozus isimli çeperin dejenerasyon seviyelerine göre 4 evre tanımlanmıştır. Bu evreler hafiften ağıra doğru;
- Bulging
- Prolapsus
- Ekstrüzyon
- Sekestrasyon
olarak isimlendirilir.
Bu evrelerin şiddetine göre kişilerde; ağrı, hareket kısıtlılığı, parestezik yakınmalar ve kas güçsüzlüğü görülebilir.
Fıtık bilindiğinin aksine hareket ile değil hareketsizlik sonucu ortaya çıkar.(spor esnasında yanlış formlarda ve sık tekrarlı hareketler sonucu da ortaya çıkar.) Bundan dolayı bunu masa başı çalışan hastalığı olarak ele alırız. Peki hareketsizlik ile oluşan fıtığı olanlara öne eğilme ağır kaldırma denmesinin nedeni nedir ? Fıtık bir anda ortaya çıkan bir durum değil(büyük bir fiziksel travmaya maruz kalmadıysanız)yıllarca günlük rutin hareketler dışında herhangi bir spor yapmamış, kaslarını kuvvetlendirmemiş, eklemlerin sahip olduğu hareket açıklığını korumamış kişilerde diskler yıpranmaya başlar ve bu yıpranma zamanı geldiğinde en ufak bir hareket ile yırtılıp ağrı meydana getirir. Sinire baskı yapınca da kollarda veya bacaklarda uyuşma karıncalanma ve kuvvet kaybı gibi semptomlar ortaya çıkarır. Arabaya binme ,sabah kalkıp yüzünü yıkama yada ayakkabısını giyme gibi basit hareketlerle ortaya çıktığı için ve insanlar ağrının ortaya çıktığı o son anı hatırladığı için bunun hareketten kaynaklı olduğunu düşünürler. Bu yüzden hareketin fıtığa sebep olduğu düşüncesi hakimdir. Hareketsizlik fıtığa nasıl sebep olur! (Bu arada hareketten kastım rutin egzersiz) Hareketsizlik ile kaslar kuvvet kaybetmeye başlar ve yük absorbisyonları azalır bundan dolayı kemikler arasında bulunan diske baskı artar. (bu menisküs için de geçerli) İkinci bir sebep; disklerin damar yapısı çok zayıf olduğu için komşu bölgelerden ve kemik iliğinden difüzyon yolu ile beslenir. Eğer buraların kanlanması azalırsa (hareketsizlik ile kan dolaşımı azalır) diskin beslenmesi de azalır. Beslenmesi bozulan doku zayıflar.Beslenmenin bozulması ve kasların kuvvet kaybı sonucu disklerde deformasyon başlar ve iki kemik arasından dışarı çıkmaya başlar. Buradaki sinir köklerine baskı oluşunca; boyunda ise kollara, belde ise bacaklara vuran ağrı başlar. Bel veya boyun ağrısı ile MR a girenlerin çoğunda alınan tanı maalesef fıtık oluyor. Tek başına MR görüntüsü ile bel fıtığı tanısı konulmaz. Hiç ağrısı olamayan sağlıklı bireylerin yapılan Bel MR incelemelerinde 20-39 yaş arası bireylerde %56, 40-59 yaş arası bireylerde %50, 60-80 yaş arası bireylerde ise % 79 “fıtık başlangıcı” olarak da adlandırılan disk taşması tespit edilmiştir. Dolayısıyla sadece MR görüntüsü ile fıtık tanısı konmaz.Kişinin şikayetleri MR sonucu ile eşleşiyorsa o zaman tanı konulur.
Genel fıtık seviyeleri ve şikayetleri şu şekildedir:
L3 / L4 Disklerinde : Baskıda kalan kök L4 kökü olup, uyluk ön yüzü ve bacağın iç yüzünde ağrı veya duyu kusuru hissedilir.
L4 / L5 Disklerinde : Baskıda kalan kök L5 köküdür. Kalça ve bacağın dış yan yüzü, ayak sırtı ve baş parmak ta ağrı, bacağın dış yüzünde, baş parmakta uyuşukluk hissedilir. Ayak baş parmağı ve ayağın yukarıya kaldırılmasında kuvvet azalması gelişebilir.
L5 / S1 Disklerinde : Kalça, uyluk ve bacağın arka yüzlerinde, topuk ve ayak dış alt kısmında ağrı, bacağın arka yan yüzünde ve ayak dış kısmında duyu kusuru. Ayağın tabana doğru olan kuvvetinde azalma veya kayıp gelişebilir.
Fıtık haricinde belde ağrıya sebep olacak çok faktör vardır: postür bozuklukları, iç organ problemleri, kas zayıflıkları, omurga problemleri, tömürler, psikolojik nedenler ...
Sporlu ve Sağlıklı Günler Dileklerimle.
Fzt. Ahmet Burak